Ankara ve Eskrim

Başkentimiz Ankara’nın eskrim konusunda çok köklü bir geçmişi vardır. Güzel Ankaramız’ın ilk kulübü  8 mart 1940 yılında kurulan Ankara Eskrim Spor Kulübü kısa adı ile AESK’dir. Bu güzide  ve geçmişte çok büyük başarılı işlere imza atmış kulübümüzün (Ankara Eskrim ) kuruluşu Rıdvan BORA’nın liderliğinde, arkadaşları Ekrem SUNGAR, Muslihittin YILMAZMETE, Sait TAYLA, Mustafa ÖNDERER, Reşat İNANLI, Zihni ERENSOY ve Mucip ACIMAN  tarafından yapılmıştır.

                Ankara’da kurulan diğer bir kulübümüz 19602lı yıllarda Sait Tayla’nın girişimleri ile kurulan Türkiye’nin en köklü ve başarılı üniversitesi ODTÜ’nün Eskrim Kulübüdür. Müzesinde onlarca kupa ve yüzlerce madalya barındıran alın teri ve emek ile bugünlere gelen ODTÜ Eskrim 1980 yıllarda darbe nedeniyle çalışmalarına bir süre ara vermiş fakat hemen ardından  tekrar canlandırılmıştır. ODTÜ Eskrim özellikle Türkiye’de hem Türkiye Eskrim Federasyonu, hem de Üniversiteler  arasında yarışan tek takımdır. Aynı zamanda Türkiye’de kurulan ilk üniversite takımıdır. Günümüzde özellikle ODTÜ’deki üniversite gençliğine hitap etmekte, geç yaşta  eskrim ile tanıştırdığı sporcuları ile tarih yazmaya devam etmektedir. Kulübün son yıllarda Baş antrenörlüğünü Armağan Karabulut yapmakta, Ozan SARI, Aslan Yavuz Şir antrenör olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Ankara’da şuanda faaliyetini  sürdüren diğer eskrim kulübü sizlerin de yakından tanıdığı Çankaya Eskrimdir. Kurulduğu 2010 yılında yapılanmasını tamamlayıp bir yıl içerisinde kürsüde boy göztermeye başlamış ve 2012 yılında Gazi Kupasında bunu başarmıştır. Antrenörlüğünü Ali Dağdevirentürk ve Ozan SARI yapmaktadır. Çalışmalarını Ankara’nın Bahçelievlerdeki kendi salonunda sürdürmekte olup Türkiye’deki ilk  butik eskrim kulübüdür. Öncelikli hedefi çocuklarımıza eskrimi sevdirmek olan Çankaya Eskrim’in en büyük hayali Olimpiyatlarda yarışacak sporcular yetiştirmektedir. Son yıllarda gösterdiği  çaba ile bu yolda her zorluğu aşmak için yeterli güce sahip olduğunu kanıtlamış siz spor severlerin desteği ile bu hayalini gerçekleştireceğine tüm Ankara’yı inandırmıştır. Sponsor olma istekleriniz ve kulüp hakkındaki detaylı bilgi için kulüp Başkanı ve Antrenörümüz Ozan SARI’ya ulaşabilirsiniz. Telefon: 05333152298

Web: www.cankayaeskrim.com , www.eskrimkulubu.com 

Son olarak Ankara’da kurulan  yeni bir kulübümüzden Ankara Eskrim ve Pentatlon Kulübü kısa adı ile AEPSK’den bahsedelim. Ankara Eskrim ve Pentatlon Kulübü 2011 tarihinde değerli antrenör arkadaşımız Oğuzhan Taşkesen tarafından kurulmuştur. Çalışmalarını 19 Mayıs spor kompleksi içerisinde yapan Ankara Eskrim ve Pentatlon ilk yılında başarılı işlere imza atmış sporcuları Günseli Deniz Bozdemir Türkiye Eskrim Federasyonu minikler gelişim kampına davet edilmiştir.

Görüldüğü üzere yıllardır Türk Eskrimi’ne yönveren Ankara’nın eskrim kulüpleri  ilerleyen yıllarda yine adlarından çok söz ettireceklerdir özellikle Ankara Eskrim hayatına yapacakları katkıyı her geçen gün arttıracak ve Türk eskrimini zirveye taşıyacaklardır . Çünkü inanıyoruz ve başaracağız….

Londra 2012 – Eskrim

Olimpiyatlar için geri sayım başladı. Eskrimde bu sene yaşanacak mükemmel mücadeleyi dört gözle bekliyoruz.

Çankaya Eskrim, ANKARA Bahçelievler’de

Türkiye Eskrim Federasyonu

Türkiye Eskrim Federasyonu’nun merkezi Ulustan, Ostim taraflarına taşınmıştır.Son adresleri  İstanbul Yolu Gersan 2307 Sok. No: 65 Ankara’dır. Ulustan ulaşmak için Gençlik Parkı’nın karşısından İstanbul yolundan geçen dolmuşlara binilebilir. Yeni telefonları ise +90 312 255 11 61 – +90 312 255 12 61  dir.

Eskrimde Müsabaka

MÜSABAKA ŞEKLI

Maçlar, iki eskrimci arasinda, çarpışma alani 14mt. x 2 mt. olan bir pist üzerinde yapilir. Pistin ortasindan saga ve sola dogru 2’ser metre mesafede baslama çizgisi bulunur. Müsabıklar çarpışmaya başlamadan önce, başlama çizgisinde durup önce selamlaşırlar, sonra da “en Garde” (çarpışmaya başlama) pozisyonuna geçerler ve hakemin “başlayın” komutu ile çarpışmaya başlarlar. Her üç branşda da çarpışma sonucunda meydana gelen tuşlari gösteren elektronik bir cihaz mevcuttur. Hakem bu cihazin yardımıyla atak, savunma gibi hareketleri dikkate alarak tusu kimin yaptığını belirler. Tuş göstergesi olarak da isimlendirilen bu cihaz üzerinde beyaz, kırmızı ve yeşil olmak üzere 3 degişik renkte lamba bulunur. Kırmızı ve yeşil renkli lambalar geçerli tuşlari, beyaz lamba ise geçersiz tuşlari göstermektedir.

Karsilasmada tek söz sahibi hakemdir. Karsilasmayi baslatir , durdurur , hareketlerin kurallara uygun olup olmadiğına karar verir.Turnuvalarda ilk önce 5 sayılık grup maçlari yapılır.Daha sonra 15 sayılık eleme maçlarına geçilir.Kuralların çignenmesi durumunda çesitli cezalar verilir:ilk çiğnemede uyarı tekrarı durumunda rakip lehine puan yazilması , vuruşun geçersiz sayilmasi gibi.Daha ağır olarak karsilasmaya son verme ve ihraç cezalarıda verilebilir.

Eskrimde hangi silah söz konusu olursa olsun , iyi bir oyuncu için en önemli ve güç nokta , oyun sirasinda gerçek niyetini gizlemek ve aynı zamanda rakibinin niyetini sezerek ona göre bir oyun stili ortaya koymaktir.Teknik hazirlikları ve fiziksel güçleri denk de olsa , eskrimciler o günkü formlarina , doğru tahminde bulunma yeteneklerine ve taktiklerini uygulama biçimlerine göre birbirlerinden ayrılırlar.

 

Aparey (elektriklli sinyalizasyon aleti) çalışma sistemi:

Elektrikli sinyal düzeni tuşun gerçekten yapilip yapilmadigini gösteren bir düzendir.Şu parçalardan oluşur:Silahin ucundaki yaylı düğme , bu düğme dürtüş anında temasla lambanın yanmasını sağlar , silaha bagli tel , bu tel silahın siperinden geçerek gardın iç kısmına kadar gelir , burada oyuncunun yeleğinin altından geçerek arkasından çıkar ve sarıcı makaraya baglanmis tel ile birlesir( apere: pistin ucuna yerlestirilen sarici makara , asagi yukari 20 metre uzunlukta esnek tel tasiyan bir bobindir; bobin saglam bir yay sayesinde , eskrimcinin hareketine göre teli sarip bosaltarak telin uzalip kisalmasini saglar). Son olarak sarıcı makara bir bağlantı kablosuyla kontrol aletine bağlanır.Üzerinde lambalar bulunan kontrol aleti dürtüs anında elektrik akımının kapanmasıyla yanan lambalarla sayi alan oyuncuyu belirler.

 

Eskrim’in Branşları

Eskrim, Üç Silahla (branş) yapilan bir spordur:

FLÖRE

Flöre’nin agirligi en çok 500 gramdir. Silahin toplam uzunlugu ise en fazla 110 cm.’dir. Namlusu çelikten olup, bir tarafinda elektrik devresinin tamamlanmasini ve bu süretle tus yapilmasini saglayan yayli haraketli bir dürtüs ucu, diger tarafinda ise tas ve kabza vardir. Tuslar yalniz dürtüs süretiyle yapilabilir. Geçerli tus alanini ayirt edebilmek için, Eskrim elbisesinin üzerine, dis yüzeyi iletken olam metalik bir yelek giyilir. Dürtüsün tus olabilimesi için 500 gramlik bir basinç gerekmektedir.Atak üstünlüğü kuralı vardır.

(flöre ve geçerli alanı)

EPE

Epenin agirligi en çok 770 gramdir. Silahin toplam uzunlugu ise en fazla 110 cm.’dir.Tuslar yalniz dürtüs suretiyle yapilabilir. Hedef bütün vücut oldugundan ayrica metalik yelek giyilmez. Dürtüsün tus olabilmesi için 750 gramlik bir basinç gerekmektedir.

(epe ve geçerli alanı)

KILIÇ

Kiliç agirligi 500 gramdir. Toplam uzunlugu en çok 105 cm’dir. Namlusu çeliktendir. Flöre ve Epe’de oldugu gibi namlunun ucunda haraketli bir bölüm yoktur. Tuslar, hedefe vurus ve dürtüs seklinde yapilir. Geçerli tus alanini ayirt edebilimek için eskrim elbisesi üzerine, dis yüzeyi iletken olan metalik bir yelek giyilir.Geçerli vücut alanı belden yukarısı, kafa ve kollar dahildir.Atak üstünlüğü kuralı flörede de olduğu gibi kılıç branşında da vardır.

(kılıç ve geçerli alanı)

Eskrim Bir Sporcuya Neler Kazandırır?

Eskrim, satranç gibi, birkaç hamle sonra ne yapilmasi gerektirdigini düsündürdügü gibi, bunun çok kisa sürede olmasi gerektiginden zamaninda karar verme, dikkat, sürat, dayanma gücü gibi kisisel refleks ve yeteneklerin gelismesine yararli bir spordur.

  • Eskrim fizik ve ussal öncelikleri en iyi şekilde ve en geniş ölçüde geliştirilmesi yönünden herkese sağlık verecek bir spor olarak kabul edilmiştir.
  • Eskrim , yapılmasındaki geniş tekniği ,inceliği ve kasların yerine göre düzenini sağlaması bakımından bir sanat olarak anılmaktadır.

eskrim-kursu

Okumaya devam et

Türkiye’de Eskrim

Türkiye’de eskrim çok eski bir sportif geçmişe sahip olmasına rağmen yeteri kadar tanınmamaktadır. Özellikle cumhuriyet ile beraber federasyonu kurulmuş, olimpiyatlara gönderilen ilk kadın sporcular eskrim branşında yarışmışlardır.  Gelin o zaman eskrimin Türkiye tarihine hep beraber göz atalım

Türkiye’de eskrim ilk olarak 1890’da görüldüysede bu spor dalındaki ilk ciddi çalışmaları Mualim Hüsnü Bey gerçekleştirdi(1901).Mualim Hüsnü Bey’in ilk öğrencileri Fuat(Bakan) , Refik ve Ömer Lütfi beyler oldular.Bu yıllarda ayrıca İstanbul Tepebaşı’ndaki Union française salonu’nda Fransız büyükelçiliği çalışanlarına eskrim dersleri veriliyordu.

 

Mualim Hüsnü Bey’in yetiştirdiği üç genç , ilk karşılaşmalarını Yıldız Sarayı’nda İtalyan eskrimcilerle yaptılar (1903) ve ilk başarılarını kazandılar.Bu karşılaşmaları Sultan Abdülhamit’de seyretti ve Türk sporcularının başarılarından dolayı bir ferman çıkararak eskrimi bütün askeri okullara ders olarak koydurttu. Ardından , karşılaşmalarda en iyi başarıyı elde eden Fuat(Balkan) Bey’i Edirne Harbiye mektebi’ne eskrim öğretmeni olarak atadı(1906).İlk kulüp çalışmaları yine Fuat Bey tarafından Beşiktaş Kulübü’nde gerçekleştirildi(1911). Daha sonra bu spora Fenerbahçe Kulübü de ilgi gösterdi ve Beyaz Rus albay Grodetski’nin antrenörlüğünde çalışmalara başlandı.Bu kulüpten yetişen ilk eskrimciler Sait ve Fevzi beyler oldular(1921).

İlk eskrim federasyonu , Türkiye İdman cemiyetleri ittifakı ile birlikte kuruldu ve federasyon başkanlığına Fuat bey getirildi (1923).Çalışmalarını sistemli bir şekilde yürüten federasyon , bir yıl sonra milli takımı kurup 1924 Paris Olimpiyatları’na katıldı.Türk eskrim milli takımı bundan sonra 1928 Amsterdam Olimpiyatları’na da katıldı. Robert Kolej’de öğretmenlik yapan , Çarlık Rusyası’nın eski ünlü eskrimcisi Nadolsky İvanoviç Çarikov milli takım antrenörlüğüne getirildi. Uluslar arası ilk önemli başarı 1931 Atina Balkan Oyunları’nda Enver Balkan’ın şampiyonluğuyla elde edildi. Bu tarihten sonra eskrim sporu bir duraklama dönemine girdi. 1936 Berlin olimpiyatları ise Türk sporu ve eskrimi adına ayrı bir önem taşıdı.Berlin’de eskrimde Suat Fetgeri ve Halet Çambel hanımlar olimpiyatlara katılan ilk Türk Bayan sporcular oldular.

1940’tan sonra Halkevleri’de eskrim sporuna katkıda bulunmak amacıyla faaliyete geçti. Bu faaliyetlerin yanı sıra , aynı dönemde İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık (TED) kulübü’nün kurulmasıyla Türk eskrimi Merih Sezen , Nihat Balkan gibi yeni adlar kazandı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türk eskrimcileri Londra Olimpiyatları’na katıldılar(1948) fakat başarılı olamadılar.Ancak bu olimpiyatlardan sonra yoğunlaşan uluslararası karşılaşmalar Türk eskrimcilerinin dünya eskrim sporunu daha yakından tanımalarını sağladı. Bu yıllarda TED kulübü’nün düzenlediği uluslararası karşılaşmalar Seyit Mısırlı , Nefi Güven gibi yeni adlar ortayaçıkardı. Özellikle kılıç dalında 15 yıl milli takımın değişmez eskrimcisi Seyit Mısırlı oldu. Mısırlı yaptığı 90 milli karşılaşmanın 52 sini kazanarak önemli bir başarı sağladı.Nefi Güven ise flöre dalında başarı göstererek 1955 Akdeniz Oyunları’nda dünya şampiyonu Fransız Mouyal’i yenme başarısını elde etti.

Türk eskrimcileri en önemli başarılarını Balkan Oyunları’nda sağladılar.I.Balkan eskrim Şampiyonası’nda 1 gümüş 1 bronz II. Balkan eskrim Şampiyonası’nda 2 bronz ve 1971 İzmir Akdeniz Oyunları’nda 1 gümüş kazanılması Türk eskrimi adına başarı oldu.Bundan sonrada Balkan Şampiyonalarında bir çok başarı kazanıldı.

Eskrim Federasyonu’nda uluslar arası , milli , bölge ve aday olmak üzere 375 hakem , 307 antrönör çalışmaktadır. Lisanslı sporcular 1874 kişidir. Eskrim Federasyonuna bağlı olarak 42 kulüp faliyet göstermektedir.

 

Yazı Ozan SARI tarafın derlenmiş ve hazırlanmıştır.

Çankaya Eskrim Ozan SARI 05333152298

Eskrim’in Tarihi

Kılıç ile yapılan ilk sporlara eski Hintliler parma , Yunanlılar perme derlerdi. Eskrim sözcüğü kuzey germen dilindeki skermen ya da scheirmen’den gelir.Başka bir germen kavimi olan iskandinavyalılar sözcüğe skerme derler. Sözcük latin kökenli dillere de escremie biçiminde girmiş , terim Türkler tarafındanda kılıç sporları anlamında kullanılmıştır.

Çin’de İ.Ö. 2000 yıllarında bu sporun yapıldığı bilinir.Eskrim daha sonraları antik Yunan’da hoplomakhos denilen gladyatör öğretmenleri tarafından gymnasion denilen okullarda ders olarak verilirdi.Eskrim’in 1896 yılında ilk yapılan modern olimpiyatlarda yer aldığı bilinir ancak unutulan şudur ki eskrim Antik Yunan’da milattan önce 776 yılında düzenlenen ilk olimpiyatta da yerini almıştır. Roma döneminde de eskrim çok tutulan bir spor ve savaş dalı oldu özellikle kölelerin gladyatör olarak ölümüne savaştığı Colesium’da.

Ortaçağ Avrupasında özellikle şövalyeler (kullandıkları silahlar farklı olsada) için eskrim son derece önemliydi.İyi bir eskrim eğitimi alarak onur ve adalet için kılıçlarını kullanan ve bu değerler uğruna ölen bu asil insanlar , şövalyelerin ve silahşörlerin bu ruhunu eskrimin içine kazımışlar ve eskrimi sıradan bir eğitimden çıkarıp onurlu bir sanat ve yaşam felsefesi haline getirmişlerdir.

Çağdaş eskrimin İspanya’da doğduğu ileri sürülür.Toledo kentinde sağlam ve zarif kılıçlar yapılmaya başlanmış özellikle ateşli silahların kullanılmaya başlamasında sonra, kesici kılıçların yerini ince , uzun , batıcı kılıçlar almıştı.Buna koşut olarak eskrimde de kaba güçten çok beceri , çeviklik ve bilgi önem kazandı.Spor , XVI. yy’da her ülkeden eskrim meraklılarının ustalıklarını arttırmak amacıyla geldikleri İtalya’da gelişti.Eskrimle ilgili ilk kuralları İtalyanlar koydular.Bu döneme eskrim spordan çok düello için başvurulan bir çarpışma arası olmuştu.1588-1608 yılları arasında yalnız Paris’te düellodan 8000 kişinin ölmesi tepkilere yol açtı.

İtalyanlar’ın meçinden (epe) vazgeçilerek daha hafif ve kısa , içi çiçek biçiminde bir düğmeyle örtülü bir kılıç kullanılmaya başlandı.Bu yeni kılıca çiçek(fleur) sözcüğünden türetilen flöre adı Besnard tarafından verildi.Taraflar korumasız olduğundan hamleler son derece dikkatli yapılıyordu. Maske koruma yeleği ve eldiven XVIII. yy’ın sonlarında ortaya çıktı.Bu dönemin bir başka önemide La Boessiere , La Faugere , Gomard büyük ustalar tarafından karşılaşma kurallarının yeniden belirlenmesi oldu. Bazı süvari birliklerinde kullanılan kılıçta önemli bir gelişme görülmezken , epe düello silahı olarak geçerliliğini korudu.

20.yy’ın başlarında eskrim sporunun kuralları kesinleşti.Eskrim 1896’dan başlayarak olimpiyat oyunlarında yer aldı.Bu alanda dünya şampiyonlukları düzenlendi.Rakibin karşısındaki sporcuya yaptığı vuruş yada dürtüş önceleri hakemler tarafından saptanırken , 1934’te epe , 1954’te flöre’de tuşlar elektrikli aygıtlarla saptanmaya başlandı.Kılıç dalında ise bu silahın elektrikli göstergelerle donatılması tüm çabalara rağmen 1980lere kadar gerçekleştirilemedi.

Eskrim günümüzde bütün dünyada yapılan bir spor durumuna gelmekle birlikte bu dalda Avrupalıların üstünlükleri sürmekte genelde epede İtalyanlar flörede Fransızlar kılıçta ise Macarlar başarı sağlamaktadırlar. 1913’te kurulan 100’e yakın ülkenin üye olduğu Ulaslararası eskrim federasyonu çeşitli yaş sınıflarında dünya şampiyonlukları düzenlemektedir.




Eskrim Nedir?

Eskrim, önceden saptanmis kurallara göre, farkli teknik özelliklere sahip, kesici ve delici olmayan FLÖRE, EPE ve KILIÇ olarak isimlendirilen üç silahla yapilan Olimpik bir mücadele sporudur.Geçmişte yapılan düelloların spor haline dönüşmüş şeklidir.Aslına bakarsanız spor olarak kısıtlamak eskrime haksızlık olur, eskrim bir sanattır, bilimdir, yaşam biçimidir.

ODTÜ Eskrim Ankara CEPA Avm’deydi

ODTÜ Eskrim takımı  , ODTÜ Bilim Şenliği Kapsamında 13-14 Mart  tarihlerinde Ankara CEPA Alışveriş Merkezindeydi.  Özellikle  minik  sporseverlerin  yoğun  ilgisi ile  karşılaşan   takımımız   eskrim  hakkında   bilgileri    ,  hem  miniklerle  hemde   velilerle  paylaşma   fırsatı buldu. Başarılı   geçen    bu  tanıtım çalışmasında   yardımlarını esirgemeyen  tüm arkadaşlarımıza da çok  teşekkür ediyoruz. Standımızdan    görsellere   aşşağıda ulaşabilirsiniz.